Bestemsu Özdemir afet bölgesini tek tek anlattı!…
Afad gönüllüsü olarak depremin olduğu ilk günden itibaren deprem bölgesindeki çalışmalara katılan ünlü oyuncu Bestemsu Özdemir , bölgeye gidip fotoğraflarını yayınlayan ünlüler, sert tabirle topa vurdu. Bölgede yaşanan olayları kaygı sinemasına benzeten ünlü oyuncu, “Gölcük depreminden bin kat beter” söz konusu. Detaylar burada…
Bestemsu Özdemir afet bölgesini tek tek anlattı!…
Güzel oyuncu Bestemsu Özdemir, afet bölgelerinde yaşananları kaygı sinemasına benzetirken, anlattıklarıyla bazı ünlülere ateş püskürdü.
“Gölcük Depreminden Bin Kez Daha Kötü”
“…. 17 Ağustos 1999 depreminde evimiz yıkıldı. Yalova’da anneannemlerle yaşıyordum. Köpeğimiz kaybolduğu için o gece anneannemlerle annemin yanına gittik. Köpeğin ortadan kaybolması kaderimizi değiştirdi. Kimse binamızdan canlı çıkmadı. Şu anki deprem, Gölcük depreminden bin kat beter…..”
“İnsan Gibi Yardım Ettik…”
“…İki bayan gitti. Herkes ‘Orada ne yapıyorsun?’ söz konusu. Birinin gitmesi gerekiyordu. Topladığımız yardımları dağıtmak için her gün 5-6 köy gezdik. İnsan gibi dağıttık. Diğerleri gibi önlerine yiyecek atmadık. Fazlasını aldık ve kıyafetleri kendilerinin seçmelerini istedik. ‘Bu renk sana yakışır yakışmaz’ gibi sohbetlerimiz oldu. Bu insanlar aciz değiller, sadece depremzedeler… Önlerine kıyafet atamazsınız. Vicdanımızı kaybettik, bu durum beni çok üzdü…”
“Bu Bir Sirk Değil”
“…Sosyal medyada paylaşım yaparak kahraman olunmaz. Oradaki insanların durumunu paylaşmak ayıp… Sirk değil. Konu kahramanlık değil! İnsanların motivasyona, sarılmaya ve gözyaşına ihtiyacı var. Bizimle köylerde sohbet ettiler ve taburcu oldular.”
“Bütün Ülke Destek Almalı”
Psikolojisinin bozulduğunu ve acısını yaşadıktan sonra tüm ülkenin ayağa kalkması gerektiğini sözlerine ekleyen oyuncu, şöyle devam etti:
“…Geçen gün arkadaşıma rastladım, her an deprem olur diye düdük çalıyor ortalıkta. O düdüğü görmek bile şok edici. Marmara depremi ile ilgili sürekli bir uyarı var. Ailem Fethiye’de müstakil bir evde yaşıyor. Evim deniz kenarında olduğu için anneme ‘Depremde evim yıkılsa beni kaldırırsın’ diyorum. Annem kendimi toparlamam gerektiğini söyledi. Depremden kurtulan birkaç aileyi Fethiye’ye yerleştirmeye çalışıyorum. Hayvanlarını bırakmak istemedikleri için onları da alacağız. Beni arayıp ortak yayında iş isteyen kızıma iş bulmaya çalışıyoruz…”